Zaman zaman hepimizin karşılaşabileceği sürekli yorgunluk durumu yaşam stilimizle veya beslenme durumumuzla ilgili olabilir mi?
1.Yüksek miktarda rafine karbonhidrat tüketimi:
Karbonhidrat, vücudumuzun enerji kaynağı olarak kullandığı 1 numaralı makro besinidir. Fakat yüksek miktarda rafine karbonhidrat tüketimi durumu tersine çevirebiliyor.
Çocuklar üzerinde yapılan araştırmaların birinde futbol maçından önce rafine karbonhidrat içeriği yüksek öğün tüketimi yapanların, fıstık ezmesi bazlı öğün tüketen çocuklardan daha fazla yorgunluk bildirdiği görülmüştür.
2.Hareketsiz bir yaşam biçimine sahip olmak:
Hareketsizlik de düşük enerjinizin sebeplerinden biri olabilir. 
Yapılan son çalışmalar orta yaşlı ve yaşlı bireylerdeki hareketsizliğin yorgunluğa yaygın bir şekilde sebep olduğunu göstermiştir. Daha hareketli olmak enerji seviyenizi yükseltmeye yardımcı olabilir.
3.Yetersiz besin tüketimi:
Enerji alımımızı yeteri düzeyde sağlamadığımız durumlarda vücudumuza gerekli olan enerjiyi de verememiş oluruz. Bu sebeple çok kısıtlı diyetler yorgunluk gibi durumları ortaya çıkarabilir.
4.Yetersiz su tüketimi:
Dehidrasyon durumu vücudumuzda terleme, idrar, ter ve nefes yoluyla kaybettiğimiz suyun yerini dolduracak kadar su tüketmediğimizde gerçekleşir. Yapılan bazı çalışmalarda orta derecede dehidrasyonun bile enerji seviyelerinde düşüşe ve aynı zamanda konsantrasyon eksikliğine sebep olduğunu göstermiştir.
5.Vitamin eksikliği:
D vitamini, B12 vitamini, demir ve magnezyum gibi vitamin minerallerin eksikliği yorgunluğa sebep olabilir. Bu sebeple rutin tahlillerle kontrol altında tutulabilir. Hem besinsel kaynaklarla hem de gerekiyorsa takviyelerle durumun üstesinden gelinebilir.
Kalitesiz ve yetersiz uyku da enerjinizi düşürebileceği için sürekli yorgunluk sebeplerinden biri olabilir. Araştırmalar özellikle sirkadiyen ritminizle uyku düzeniniz birbirine uymadığında kronik yorgunluğun gelişebileceğini gösteriyor. Özellikle gece çalışan bireylerde yaygın olarak görülmektedir. Uyku uzmanları, gece vardiyasında çalışan bireylerin %2-5’inin bir ay veya daha uzun bir süre boyunca uyku bozukluğundan muzdarip olduğunu göstermiştir. Bu sebeple yeterli düzeyde uyumak ve uyku kalitemizi arttırmak günlük yaşam kalitemizi arttırmak için de çok önemli.